Dişlerin dudak, diş eti ve yüz hatlarıyla uyumlu bir ilişki içerisinde olması estetik diş hekimliğinin temel amacıdır. Bu amaç doğrultusunda birden fazla teknik ve bu tekniklere cevap veren farklı materyaller kullanılır. Gülüş tasarımları ve ön bölge estetik tedavileri çoğunlukla dişlerden aşındırma yapılarak gerçekleştirilir. Ancak bazı durumlarda preples yani hiç aşındırma yapmadan da bu tedavileri yapmak mümkün olabilir.
Zirkonyum, lamina, diş beyazlatma, implant ve estetik amaçlı ortodonti gibi kavramlar ülkemizde çok yaygın ve başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
Diş, diş eti, dudak üçlüsünün zerafeti ve dişlerin diş hekimi tarafından buna uygun hazırlanışı estetik diş hekimliğindeki en önemli kriterdir. Seçilen materyale göre diş teknisyeni tarafından yapılacak olan yeni tasarım için cinsiyet, yaş, yüz hatları ve hatta saçlar büyük önem taşır. Yüz hatlarınız ve cinsiyetiniz yeni dişlerinizin formunda, saç ve ten renginiz yeni dişlerinizin renginde, yaşınız ise yeni dişlerinizin boylarında söz sahibi olacaktır.
Dijital planlamalar, ölçü teknikleri, lazerler, tedavi öncesi ve sonrası resimler kısacası günümüzün teknolojisi estetik diş hekimliğine çok yardımcı olmakta, diş hekimi ve teknisyenin işini kolaylaştırmaktadır.
Diş rengi kişiye özgü olarak, günlük tüketilen çay,kahve,yoğun renk konsantrasyonlu içecekler ve sigara ile ilişkili olarak, genetik faktörlerin de rol aldığı, eğer var ise eski mevcut ağız içi tedaviler ve travma gibi bir çok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Beyazlatma yaptırmak isteyen kişilerin öncelikle bu konudaki yaşantılarını gözden geçirmeleri tavsiye edilir. Örneğin bir bardak çay veya kahve içtikten sonra ufak çalkalama hareketleriyle içilecek bir bardak suyun dişler üzerindeki pozitif etkisi büyüktür. Porselen laminalarla veya zirkonyum kronlarla kıyaslandığında çok daha ekonomik, kolay ve güvenilirdir. Piyasada satılan pek çok diş beyazlatıcı ajanın beyazlatma etkisi sınırlı olduğu için kişi bunları kendisi kullanarak beklediği sonuca ulaşamaz. Etkili bir beyazlatma ancak diş hekiminizin size uygulayacağı yöntemlerle gerçekleşebilir. Bu yöntemleri şu şekilde sıralayabiliriz.
1) Home Bleaching
'Ev tipi' beyazlatmadır. Kişiye özel plak üretilir ve bu plağın içerisine jel uygulanır. Kullanma süresi yaklaşık 1 haftadır.2) Office Bleaching
'Muayenehane/Klinik tipi' beyazlatmadır. Yaklaşık 1 saat içerisinde jel ve UV ışınları ile uygulanır.3) İnternal Bleaching
Kanal tedavisi sonrası sadece kanal tedavisi yapılmış olan dişin içerisine uygulanır.4) Kombine diş beyazlatma
Home ve Office Bleaching birlikte uygulanır.Beyazlatma işleminde jel dentine dişetine gelmediği sürece veya minede mikro çatlaklar olmadığı sürece ağrı oluşmaz. Bunun dışında bir hassasiyet oluşabilir ve yaklaşık 24 saat içerisinde kaybolur.
Beyazlatmanın etkisi yaklaşık 1-2 yıl sürmektedir. İçerisinde renklendirici ajanı yoğun olan yiyecek ve içecekleri fazla tüketmez, sigara kullanımınızı azaltırsanız bu süre daha da uzayabilir. Ayrıca Office bleaching işleminin, sonrasında home bleaching ile desteklenmesi de beyazlatma işleminin ömrüne katkı sunmaktadır.
Sonuncusu ve en önemlisi, kişinin beyazlatma yaptırmadan önce mutlaka profesyonel diş temizliği yaptırması gerekir. Doğal beyazlığına kavuşan dişler sosyal yaşantıya katkı sunabilir, verdiğiniz pozitif enerjiyi daha güçlü olarak karşı tarafa iletebilirsiniz.
İmplantlar eksik dişlerin yerini doldurmak için en güvenilir ve uzun vadeli seçeneklerin başında gelir.Geleneksel kron, köprü ve protezlere göre daha iyi konuşma ve konforlu çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzünüzde doğal bir görünümü de beraberinde getirir. İmplant tedavisinde en önemli kriter, kişinin ve kemiğin bu tedaviye uygun olup olmadığının belirlenmesidir. İkinci en önemli kriter ise implantın markasıdır. Ülkemizde bilgi kirliliği günden güne iyileşmekle birlikte, implantların herkese yapılabileceği ve bir ömür boyu süresinin olduğu söylenir. Bu doğru ifade edilmiş bir bilgi değildir. Doğru görüntüleme tekniği, teşhis-tedavi ve implant markası seçimi ile başarının çok uzun ömürlü olduğu, kişinin kendisinin değil, dişlerinin ömrüne yakın bir ölçekte olduğu bilimsel çalışmalar sonucu ispatlanmıştır.
Dünyada yaklaşık 200 çeşit implant markası mevcuttur. Bu implantların hemen hemen hepsi yüksek kaliteli titanyum bazlıdır. Ancak bu kalite; yüzey prüzlendirmesi, gövde tasarımı ve üst yapısısının yani diş bölümünün yerleştirileceği kısmın çeşitliliği ve yapısıyla desteklenmelidir. Bu kriterleri ele aldığımızda kullanabileceğimiz implant markası sayısı tüm implant markalarının sayısından çok çok azdır. Bir bilgi kirliliği de 'her Alman veya İsviçre implantının iyi' olmasıdır. Bu ülkelerde dünyanın en kaliteli implantlarının üretildiği doğrudur ama her Almanya veya İsviçre'de üretilen implant, iyi implant demek anlamında değildir. Ülkemizde bu konuda yapılan en büyük hatalardan biri de kişilerin bu markaları sormaması ve hekimlerin de yeterli bilgi vermemesinden kaynaklanmaktadır. Her implant hastası için mutlaka bir 'implant pasaportu' oluşturulmalı, kullanılan implantın seri numarası, markası, boyutları ve tarihi o pasaporta işlenmelidir. Hastalar bu pasaportları evlerinde önemli evraklarının aralarında saklamalıdırlar. Genellikle her implant için farklı ve sadece o markaya ait anahtarlar ve tedavi setleri kullanılır. Gerek garanti süreniz, gerekse örneğin 10 sene sonra farklı bir ülke veya şehire taşındığınızda yapılması gereken bir işlem için implant pasaportlarının önemi çok büyüktür.
İmplantın avantajları
İmplant sayesinde diş eksikliği yandaki sağlam dişlere dokunulmadan giderilebilmektedir. İmplantlar ile desteklenmiş protez kullanan kişilerde, protez tutuculuğunun artmasını sağlar. İmplant tedavisi ile giderilen diş eksikliği, diğer yollarla yapılan tedavilerden çok daha fazla konforlu ve uzun ömürlü olacaktır.Tedavi sonrası
İmplant uygulamaları sonrasında birçok hasta aynı gün sosyal hayata dönebilmektedir. Bilimsel çalışmalar göstermiştir ki, implant yerleştirildikten sonra 3-6 ay kemik ile bütünleşmesini beklemek, tedavinin başarısını artırmıştır. Bu sebepten ötürü, ikinci aşama olan implantın üzerine gelecek diş veya protez hemen yapılmamalıdır.İmplant tedavisi, uygulaması kolay ama çok kapsamlı bir tedavidir. İnternetten alacağınız bilgiler kısıtlı kalacağı için mutlaka tedavi öncesinde görüntüleme tekniği ve teşhis için bizimle iletişime geçiniz.
Diş tedavilerinde lazerin getirdiği avantajlar nelerdir?
Lazer ile cerrahi müdahaleler kanamasız yapılabilir. Hem operasyon sırasında hem de iyileşme döneminde zamandan tasarruf sağlar.Lazerin cerrahideki kullanım amacı nedir?
Lazer ışını kanamayı azaltması ve dokuya az hasar vermesi dolayısıyla cerrahi operasyonların çeşitli aşamalarında kullanılır. Lazer desteği alınan cerrahi işlemler sonrası şişlik, morarma, ağrı gibi komplikasyonlar görülmez.Muayenehanemizde lazerin kullanım alanları şu şekildedir:
1) Estetik diş eti şekillendirilmesi
2) Aftöz lezyonların tedavisi
3) Kanal tedavisi
4) Frenulum(dudak bandı) şekillendirilmesi
5) İmplant tedavisi desteği amaçlı
Diş sert dokularını ilgilendiren, bakteri kaynaklı ya da bakteri olmaksızın gelişen tüm
rahatsızlıkların ya da mevcut estetik şikayetlerin teşhis, tedavi ve takibinin ele alındığı
daldır.
Ön bölge restorasyonları estetik diş hekimliği altında ele alındığı gibi arka bölgelerde
de inlay, onlay ve monolitik zirkonyum gibi hem fonksiyonel hem de estetik tedaviler bu branş
altında yapılırlar.
Kompozit yani beyaz dolgular ise diş sert dokusundan oldukça az aşındırma yapılmasını sağlarlar.
Diş damar sinir paketi geri dönülmez bir şekilde iltihaplandığında dişi çekmemek adına gerçekleştirilmesi mecburi bir işlemdir.
Tedavi; dişin damar ve sinir paketini içeren pulpanın alınmasıyla gerçekleştirilir. Muayenehanemizde bu işlem günümüzün en ileri teknik ve materyalleri ile aynı zamanda da gerektiğinde lazer destekli yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan kanal tedavili bir dişin çok uzun yıllar ağızda hizmet etmesi beklenir.
Kanal tedavili dişler diş sert dokusundan çok fazla kayıp yaşadıkları için ileriki dönemlerinde kırılmamaları adına bir senelik röntgen eşliğindeki prognozlarından sonra kron ve post uygulamalarıyla desteklenmeleri önerilir.
Sadece oklüzalinde kavitesi olan dişler için yine yaklaşık bir sene sonra kronsuz post, önerilir.
Gömülü dişlerin ve 20 yaş dişlerinin cerrahisi;
Genellikle ağızda sürme problemi olan üçüncü azı dişlerinin çekilmesi (ekstraksiyonu) işlemidir. Bu dişler 17–25 yaşları arasında sürme zamanı olduğundan dolayı bunlara 20 yaş dişi de denmektedir. Bu dişlerin ağızda bırakıldığı durumlarda mevcuttur. Eğer düzgün karşıt dişle temas edecek bir doğrultuda, yer darlığına sebep olmayacak şekilde sürerse 20 yaş dişlerinin çekimi gerekmeyebilir. 20 yaş dişlerinden sonra damakta yine sürme problemi yaşanan dişler köpek(kanin) dişleridir. Bunlarda aynı şekilde damaktan çıkarılabilir veya ortodontik braketlerle sürdürülebilir.Yirmi yaş dişlerin neden çekilmesi gerekir?
ÇÜRÜK: dişin sürmesi sırasında oluşan bölgede bakteri ve yiyecek artıkları birikirse dişte çürük oluşturabilir ve yanındaki dişi de tehdit edebilir. Bunları erken fark etmek zordur. Çürük oluşursa bu dişlerde ve çevre dokularda enfeksiyona ve apseye neden olabilir.Ağrılı durumlar görülebilir. DİŞETİ APSESİ(PERİKORONİTİS): bir kısmı sürmüş dişlerde , o bölgedeki enfeksiyon yumuşak dokuyada sıçrar ve ağız kokusuna , ağrıya ve ödeme neden olur. Bazı durumlarda ağzın tam açılamaması halide oluşur(trismus). Bu durum daha da ilerlerse lenfler aracılığı ile yanak ve boyun bölgesine de yayılır. Bu bölge iyi temizlenemediği için enfekte olmaya yatkındır. BASINÇ AĞRISI: Sürme sırasında 20 yaş dişleri komşu dişlere de baskı yapıp o bölgede basınç ağrısına neden olabilir. Hatta yandaki dişte aşınmaya, rezorpsiyona neden olabilir. ORTODONTİK AMAÇLI: Birçok genç birey dişlerindeki çapraşıklıkları düzeltmek için ortodontik tedavi görmektedir. Yirmi yaş dişlerinin sürme basınçları diğer dişlerede kuvvet uygulayıp, itmeye neden olur ve bunun sonuçu dişlerde çapraşıklıklar oluşabilir. PROTEZLE İLGİLİ SEBEPLER: Protez planlaması yaparken yirmilik dişleride hesaba katmalıyız, çünkü yirmi yaş dişleri protetik olarak nadiren kullanılırlar. Bazı durumlarda bu nedenle 20 yaş dişlerinin çekimi gerekebilir. KİST OLUŞUMU: Gömülü dişler sürerken çevresindeki folikülün(kılıf) rezorbe olmamasından kaynaklanan kistik oluşumlar görülebilir. Bu oluşumlar büyüyüp kemikte rezorpsiyona(aşınmaya) neden olabilir ve kemikte büyük boşluklar oluşturup çene kemiğini zayıflatabilir. Bunlarda çene kemiğinde kırıklara yol açabilir. Nadirde olsa bu kistler tümörlere dönüşebilir. Bu riski almamak için yirmi yaş dişlerinin çekimi geciktirilmeden yapılmalıdır.Yirmi yaş dişimden rahatsızlığım yok, çekilmesi gerekir mi?
Dişinizden rahatsızlığınız olmasa bile kontrol olması açısından doktorunuzla görüşüp, muayene olup, bir panoramik filmle durumuna bakmak gerekir. Eğer pozisyonunda bir sıkıntı yoksa, enfeksiyon, yer darlığı, çürük problemi, ağız kokusu yoksa daha sonra değerlendirilebilir. Ama unutulmamalıdır ki bunların hepsi aniden beklenmedik bir zamanda ortaya çıkıp çok daha fazla sıkıntı ve ağrıya neden olabilirler. Bu durumun ortaya çıkmaması için koruma amaçlı da çekilebilirler.Peki, yirmi yaş dişlerinin çekimi için en uygun zaman nedir?
Böyle bir zaman olmamakla beraber iyileşmenin daha hızlı ve problemsiz olması açısından 20-30 yaşları arasında çekilmesi iyi olur. 40 yaşın üzerinde operasyonlar zorlaşır, hem operasyon sonrası dönem daha zor geçer, iyileşme dönemi uzar.Dişimin ucunu görebiliyorum veya hissedebiliyorum, çevresindeki dişetinde şişlik kızarıklık ve ağrı var. Ne yapmam lazım?
Bu durumda genellikle Perikoronit (perikoronitis) dediğimiz bir enfeksiyon başlamıştır. Doktorunuzdan hemen bir randevu alın. Erken müdahale edilirse ağrılar ve şişlik artmadan bu dönem atlatılabilir.Ağrılı bir durum varsa şişlik oluşmuşsa yirmilik diş çekilebilir mi?
Genellikle akut ve aktif bir enfeksiyon söz konusudur. Bu durumda antibiyotik kullandırılıp ağız hijyeni de kontrol altına alınıp çekim yapılır. Aksi takdirde enfeksiyonun çevreye yayılma faktörü oluşur, anestezik maddenin uyuşturma etkisi az olur ve bu da operasyonda ağrı duyulmasına neden olur. Operasyondan sonra enfekte alanın iyileşme dönemi de zor ve uzun olur.Normal diş çekiminden farkı var mıdır?
Evet , farklıdır . yirmilik dişlerin çene kemiğindeki konumu, duruş pozisyonu,büyüklüğü, üzerinin kemikle kaplı olması veya mukoza ile kaplı olması çekimi zorlaştırabilir. Bu bölgede kolay bir çekimden sonra hafif şişlik, ağrı ve kanama görülebilir. Bu çekimi takiben bu bölgede çekim boşluğuna kan toplanmaz ve ortam kuru kalırsa alveolit-kuru soket-dry soket – denen bir iyileşme sorunu yaşanabilir.Birkaç gün sonra bu durum düzelir. Eğer dişhekiminizin tavsiyelerine uyulursa iyi bir postoperatif( işlem sonrası ) bakımla gerek ilaç, gerek doktorunuzun gözlem ve pansumanıyla hastada bu sorunlarla karşılaşılmayabilir. İleri yaşlardaki hastalarda kemik yapısı yoğunlaştığı ve esneklik azaldığı için çekim zorlaşır, iyileşme yavaşlar.Operasyon sonrası ağız bakımı
Yara yeri ile oynanmalıdır. Yoksa bile ağrı, enfeksiyon veya kanama gelişebilir. İlk 24 saat boyunca o taraf ile çiğneme yapılmamalıdır. İlk 24 saat sigara içilmemelidir. Çünkü sigara kanamayı arttırıp iyileşmeyi bozar. Tükürülmemelidir. Yoksa pıhtı yerinden oynayabilir ve kanama durmaz. Kanama kontrol edilmeli. Eğer dikiş atılmamışsa steril gazlı bezle çekim sonrası 15–30 dakika tampon yapılır. Pıhtı oluşana kadar tampon ağızda tutulmalıdır. Tampon alındıktan sonra kanama devam ediyorsa yeni bir tane yerleştirilir. Yüzdeki şişmenin engellenmesi için Operasyon sonrası bölgeye soğuk bir tampon uygulayarak dolaşım yavaşlatılır. Uygulama şöyle olmalıdır: 10 dakika soğuk tampon- 2 dakika ara- tekrar 10 dakika soğuk tampon şeklindeki periyotlarla devam edilir. İlk 24 saatten sonra tuzlu suyla ağzı gargara yapmak iyi gelir. Karışım 1 bardak ılık suya 1 çay kaşığı tuz koymak suretiyle hazırlanır. Yine ağız hijyeni durumuna göre günde 2 defa sabah-akşam dişleri fırçaladıktan sonra antiseptik gargaralarla gargara yapılması önerilebilir. Cerrahi işlemlerde yüksek hijyen standartlarında minimal alanda çalışmak hasta için postoperatif rahatlığa katkı sağlayacaktır. Vücudumuzdaki en ufak bir cerrahi operasyonun bile komplikasyonlara açık olduğunu unutmadan titizlikle ve yüksek konsantrasyonla yapılması gereken bir alandır. Muayenehanemizdeki cerrahi uygulamaları:Diş eti operasyonları
20 yaş ve gömük dişlerin operasyonları
Kemik ve diş eti şekillendirmesi
İmplant
Sinüs Lifting
Kök ucu rezeksiyonu
Gömük dişlere braket yerleştirilmesi
Proteziniz olması, ağız hijyeni ve bakımınıza daha az dikkat edeceğiniz anlamına gelmez. Aksine dişhekiminize düzenli olarak gitmeniz protezlerinizin ömrünü artıracak ve ağız sağlığınızı koruyacaktır.
Protez Diş Nedir, Protez Diş Nasıl Yapılır?
Ağızda çeşitli nedenlerle estetik bozuklukların veya kaybedilmiş olan dişlerin yerine konan, kişilerin estetik ve fonksiyonel olarak ihtiyaçlarını gideren tüm yapay oluşumlar protezdir. Genel olarak diş kayıpları, diş eti hastalıklarının tedavi edilmemesi sonucunda oluşabilmektedir. Bunun yanında bazı kazalar sonucunda da diş kayıpları meydana gelmektedir. Bu nedenle kaybedilen dişlerin yerine, fonksiyonel ve estetik olarak sağlıklı dişlerle aynı görevi görecek protezler yapılmalıdır.Diş Protezi'nin Amacı Nedir?
Protezde, hastanın kaybolan fonksiyonları tekrar kazandırılmaya çalışılırken, aynı zamanda bozulan konuşmasının da düzeltilmesi ve estetik görünümün de daha iyi olması amaçlanmaktadır. Böylelikle büyük oranda kaybedilen ağız sağlığı düzeltilirken toplum içinde eksik ya da harap olmuş dişlerle yaşamak zorunda kalan bireylerin psikolojik açıdan da desteklenmesi sağlanır. Çünkü bu şekilde yaşamlarını (bir süre de olsa) sürdürmek zorunda kalan bireyler, öncelikle gülmeyi unuturlar. Bu da fonksiyonel bozuklukların yanı sıra, insanlarda kendine güven duygusunun zedelenmesine neden olur. Bu tip hastalara yapılan çeşitli protezlerle insanların yaşam kalitesinin yükseltilmesi amaçlanır.Protez Çeşitleri
Sabit Protezler
Tek kronlar (tek dişin kaplanması şeklinde)Köprüler (eksik dişlerin yanındaki dişlerle birlikte kaplanması- genelde uygulanan)
İmplant üstü protezler (çeneye yerleştirilen vida ve protezler)
Hareketli Protezler
İmplant Üstü Protezler
Protezlerin Temizliği
Hareketli protezlerin temizlenmesi bir takım temizleme ajanları ile yapılmaktadır. Su içerisine konan efervesan tablet vasıtasıyla protezler temizlenmektedir. Eğer protez temizleme ajanı mevcut değilse diş fırçası ya da protez fırçası ile protez temizlenebilir. Bunun yanında bölümlü hareketli protezler ağızdan çıkarılıp, ağızdaki mevcut dişler temizlendikten sonra protez temizlenip yerine takılabilir. Ancak total protezlerde hastanın dişleri çıkarıp ağzını çalkalaması kafidir.Niçin protezlerinizi günlük olarak temizlemelisiniz?
Aşağıdaki problemlere sebep olabilecek, plak, yiyecek artığı, ve tartar oluşumunu engellemek için günlük temizlik önemlidir:Protezlerimi nasıl temiz tutabilirim?
1984 yılında İstanbul’da doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini Nişantaşı Anadolu Lisesi’nde
tamamladıktan sonra Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 2008
yılında mezun oldu.
Mezuniyet sonrası Almanya’da 10 sene yaşadı. Hollanda ve Almanya’da çeşitli
klinikler ve
üniversitelerde bulundu. Alman diş hekimliği denkliği (Deutsche Approbation)
sınavlarını
Stuttgart’ta başarı ile tamamladı.
Bu süreçte yurtiçi ve yurtdışı birçok kongreye
katıldı. 2018
yılında yurda döndü. Annesi ile meslektaştır ve İstanbul Mecidiyeköy’deki 1987’den beri var olan
muayenehanelerinde birlikte çalışmaktadırlar. Almanca ve İngilizce konuşmaktadır.